1. Dünya Savaşı'nda Ermeniler ve Türkler : Huzurum

Stok Kodu:
9756055027417
Boyut:
13.50x20.50
Sayfa Sayısı:
328
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
2
Basım Tarihi:
2016-02
Çeviren:
Lusiya Sucuyan
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
Dili:
Türkçe
%20 indirimli
20,00
16,00
9756055027417
541961
1. Dünya Savaşı'nda Ermeniler ve Türkler : Huzurum
1. Dünya Savaşı'nda Ermeniler ve Türkler : Huzurum
16.00

"Ben Zare, Safkan bir Ermeni'yim, Gözlerimi Osmanlı topraklarında dünyaya açtım, Dolayısıyla çevremde kendi yakınlarım kadar Türkler de oldu. Onlarla aramızda saygı, güven ve huzura dayalı bir ilişki vardı hep. Hatta birçoğunu kendi kanımdan insanlardan ayırt etmedim. Ayırt etmek ne demekti, bilinmezdi ki! Kapı komşumuz Nazriye Ana'yı büyükannem, Hacı Hakkı Ağa'yi büyükbabam gibi sevdim yıllarca. Dizlerinin dibinde oturdum kaç zaman. Onların çocukları da evimizden hiç çıkmazlardı. Bizim albenili kırmızı Surp Zadik yumurtalarımız, onların nefis muharrem ayı aşureleri. Bizim Noel kutlamalarımız, onların bayramları. Aynı gök kubbe altında birleşmiş insanlara seslendi yıllarca çan ve ezan sesi, Hiç rahatsız. etmedi bir diğeri ötekini. Ta ki Birinci Dünya Savaşı'na kadar. Ermeniler ve Türkler düşmandı artık. Bir anda altüst oldu tüm yaşam. Her şeyimizi ve tüm sevdiklerimizi yitirmiş bir halde Nazriye Ana'mla yurdumuzdan ayrıldık. "

Yıllarca bu topraklarda dostça yaşamış iki millet Türkler ve Ermeniler... "Huzurum" belirgin iki ırkı ele almış olmanın da ötesinde bu kavramları esasen seınbollestirerek tarafsızca dostluk mesajları vermeyi amaçlıyor. Savaşın sadece cephelerden ibaret olmadığını ispatlarcasına sivil hayatın da tüm yoksunluğunu etkileyici kurgusuyla ortaya seriyor.

"Ben Zare, Safkan bir Ermeni'yim, Gözlerimi Osmanlı topraklarında dünyaya açtım, Dolayısıyla çevremde kendi yakınlarım kadar Türkler de oldu. Onlarla aramızda saygı, güven ve huzura dayalı bir ilişki vardı hep. Hatta birçoğunu kendi kanımdan insanlardan ayırt etmedim. Ayırt etmek ne demekti, bilinmezdi ki! Kapı komşumuz Nazriye Ana'yı büyükannem, Hacı Hakkı Ağa'yi büyükbabam gibi sevdim yıllarca. Dizlerinin dibinde oturdum kaç zaman. Onların çocukları da evimizden hiç çıkmazlardı. Bizim albenili kırmızı Surp Zadik yumurtalarımız, onların nefis muharrem ayı aşureleri. Bizim Noel kutlamalarımız, onların bayramları. Aynı gök kubbe altında birleşmiş insanlara seslendi yıllarca çan ve ezan sesi, Hiç rahatsız. etmedi bir diğeri ötekini. Ta ki Birinci Dünya Savaşı'na kadar. Ermeniler ve Türkler düşmandı artık. Bir anda altüst oldu tüm yaşam. Her şeyimizi ve tüm sevdiklerimizi yitirmiş bir halde Nazriye Ana'mla yurdumuzdan ayrıldık. "

Yıllarca bu topraklarda dostça yaşamış iki millet Türkler ve Ermeniler... "Huzurum" belirgin iki ırkı ele almış olmanın da ötesinde bu kavramları esasen seınbollestirerek tarafsızca dostluk mesajları vermeyi amaçlıyor. Savaşın sadece cephelerden ibaret olmadığını ispatlarcasına sivil hayatın da tüm yoksunluğunu etkileyici kurgusuyla ortaya seriyor.

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat