Aklın Hakikati Aşkın Şiiri

Stok Kodu:
9786056140136
Boyut:
13.50x20.00
Sayfa Sayısı:
372
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2010-08
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
Dili:
Türkçe
Kategori:
%20 indirimli
66,00
52,80
9786056140136
584824
Aklın Hakikati Aşkın Şiiri
Aklın Hakikati Aşkın Şiiri
52.80

Hikmete uygun bir hayat ve düşünüm, arifleşmek ve kâmil insan olma yolunda bir ilerlemeyi ve yetkinleşmeyi sağlar; ki, insan için asıl ilerleme budur; yoksa toplumsalın ilerlemesideğil. Çünkü oradaki ilerilik, sadece teknik anlamdaki bir donanım ve uygarlaşma anlamına gelir. Bu uygarlaşma ise çoğu kez insanın kişisel kemâlini önleyen bir konformizm olarak tezahür eder. Araçlara boğulmuş bir hayat çünkü, çoğu kez Hakikatle olan kalbî bağlarımızın zayıflamasına vehatta kopmasına mal olur.

Yapaylaştırılmış bir uygarlaşmanın koşulları, insanın yaşadığının bile farkına varmadığı, kalbin hedonizm tarafından ayartıldığı, gerçek insanlar ve ilişkilerin yerini sahte bir adâb-ı muaşeret'in aldığı, bir yaşama kültürüne bırakır. Bu hayatlar ise ortaya yaşanmaktan ziyade üretilen,duymaktan çok öğretilen, inanmak yerine güvencelenen bir sıradanlığı koyar. Sürprizler yoktur orada, ne de aşklar ve dostluklar. Her şey işlemsel ve işlevsel aklın dayattığı birkarşılıklılığa dayanmaktadır çünkü; bir piyasa mantığı ve koşullarına. Karşılıksız vermenin aptallık yerine konduğu bu uygarlaşma, aslında bir tür uyruklaşmadır.

Hikmete uygun bir hayat ve düşünüm, arifleşmek ve kâmil insan olma yolunda bir ilerlemeyi ve yetkinleşmeyi sağlar; ki, insan için asıl ilerleme budur; yoksa toplumsalın ilerlemesideğil. Çünkü oradaki ilerilik, sadece teknik anlamdaki bir donanım ve uygarlaşma anlamına gelir. Bu uygarlaşma ise çoğu kez insanın kişisel kemâlini önleyen bir konformizm olarak tezahür eder. Araçlara boğulmuş bir hayat çünkü, çoğu kez Hakikatle olan kalbî bağlarımızın zayıflamasına vehatta kopmasına mal olur.

Yapaylaştırılmış bir uygarlaşmanın koşulları, insanın yaşadığının bile farkına varmadığı, kalbin hedonizm tarafından ayartıldığı, gerçek insanlar ve ilişkilerin yerini sahte bir adâb-ı muaşeret'in aldığı, bir yaşama kültürüne bırakır. Bu hayatlar ise ortaya yaşanmaktan ziyade üretilen,duymaktan çok öğretilen, inanmak yerine güvencelenen bir sıradanlığı koyar. Sürprizler yoktur orada, ne de aşklar ve dostluklar. Her şey işlemsel ve işlevsel aklın dayattığı birkarşılıklılığa dayanmaktadır çünkü; bir piyasa mantığı ve koşullarına. Karşılıksız vermenin aptallık yerine konduğu bu uygarlaşma, aslında bir tür uyruklaşmadır.

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat