Sepetim (0) Toplam: 0,00
%15
Deniz Dokgöz Halkalar Defter Seti

Deniz Dokgöz Halkalar Defter Seti (8 Defter Tekım)

Liste Fiyatı : 108,00
İndirimli Fiyat : 91,80
Kazancınız : 16,20
9786057334320
692399
Deniz Dokgöz Halkalar Defter Seti (8 Defter Tekım)
Deniz Dokgöz Halkalar Defter Seti (8 Defter Tekım)
91.80

YEM Yayın'ın “Halkalar” adlı yeni defter dizisi, mimari eskiz, çizim, resim yapmak için uygun kağıt ve cilt tipi seçilerek hazırlandı. Hem eskiz defteri hem de not defteri olarak kullanılabilen defterler cebinizde, çantanızda taşıyabileceğiniz boyutta tasarlandı. Böylece masa başında, seyahatte, doğa gezisinde ya da şehrin sokaklarını keşfederken karakalem, suluboya, pastel boya vb. çizim gereciyle perspektifleri, planları, kesit ve görünüşleri kaydedebileceksiniz. “Söz uçar yazı kalır” diyerek notlarınızı aktarabileceksiniz.

“Halkalar” defter dizisinin kapaklarında Mimar ve Çizer Deniz Dokgöz'ün, aynı teknik yöntem ve yaklaşımla çizdiği “Halkalar” adlı mimari eskizleri yer alıyor. Akademisyen ve çizer olarak yaptığı çalışmalarda uzun yıllardır “Mimari eskiz nasıl yapılır? Perspektif nasıl çizilir? Üçboyutlu görünüm nasıl elde edilir?” gibi sorulara yanıt veren Dokgöz; Halkalar Defter dizisinde İstanbul Kız Kulesi, İzmir Tarihi Asansör, İstanbul Galata Kulesi, Ankara Birinci TBMM Binası ve Antalya Yivli Minare'yi kendine özgü yorumuyla renkli eskizlerle veriyor.

Dokgöz, defterin arka kapağında mimari eskize ilişkin şunları söylüyor:

“Eskiz, sonuç ürüne bağ(ım)lı olmaksızın arayışın kavranması adına öne çıkan bir çizgi eylemidir. Eskiz her şeyden önce çizgidir fakat her çizgi eskiz değildir. Tasarımcının kendini ifade etme biçimi, imzasıdır. Eskiz, yapılı ve doğal çevreyi anlamanın bir yolu, silinmeyen zamanın kesitini sunan çizgiyle düşünme, bir nevi çizgiyle not tutma eylemidir...”

“Eskiz, hangi tasarım aracı kullanılırsa kullanılsın görsel düşünme yollarının geçerliliğini koruması üzerine temellenmektedir. Farklı bir grafik, görsel düşünme yolunun gelişimi eskizin niteliğini değiştirecek ve evriminin bir sonraki adımı olabilecek potansiyeli bünyesinde barındırmaktadır...”

“Eskiz yapma olgusunu resim, illüstrasyon, karikatür, grafik tasarım gibi diğer çizgi odaklı üretimlerden farklı kılan ve belirleyici olan unsur hızdır. Eskiz yapısı ve doğası gereği hızlı üretilmelidir. Bu hızlı üretim, eskizin öznel kurgusunun en önemli parçasıdır...”

“Eskizin en önemli işlevlerinden biri görsel düşünme yönteminin soyut ortamdaki varlığını görsel anlatımlarla somut ortama taşımasıdır. Akılda üretilen bilgi ve var olan birikimlerin yansımasıyla oluşan bu işleyiş görsel düşünme ve görsel anlatım arasındaki döngüsel bir bağı ifade eder...”

“Eskiz, gücünü yapıldığı sıradaki rahatlığından ve yapıldıktan sonraki vazgeçilebilirliğinden alır. Tasarımcının yapmış olduğu herhangi bir arayış onun için vazgeçilmesi son derece sıradan olabilen bir durumdur. Eskizin öznel bir kurgu olmasının ve ilk iletişiminin tasarımcısı ile gerçekleşmesinin temel nedeni bu vazgeçiştir...”

Yivli Minare, Antalya

Antalya kent merkezinin simgelerinden biri olan Yivli Minare Camisi, Antalya Kaleiçi'nde Hamidoğulları'ndanMehmed Bey tarafından yaptırılmıştır. Kubbe ile örtülü çokayaklı camilerin Anadolu'daki en eski örneği olan bu caminin 1373 yılında inşa edildiği düşünülmektedir. Camiye adını veren Yivli Minare ise, Türk Selçukluları Sultanı I. Alaeddin Keykubad zamanında yapılan daha eski bir camiden kalmıştır. Yivli Minare'nin yüksekliği 38 metre olup 90 merdiven ile çıkılmaktadır. Kaidesi kesme taştandır. Yivli Minare'nin bir kısmı tuğla ve firuze renli çiniler ile süslenmiştir. Adını.gövdesinde yer alan sekiz yivden almıştır.

Birinci TBMM Binası, Ankara

1915 yılında İttihat ve Terakki Cemiyeti'nin kulüp binası olarak yapımına başlanmış, 1920 yılında ilk meclisin burada toplanması kararlaştırılınca halkın da katkılarıyla tamamlanmış olan yapının mimarı Hafi Bey'dir. İlk meclisin adı 8 Şubat 1921 günlü hükümet kararnamesiyle Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) olarak belirlenmiştir. Türkiye Cumhuriyeti 29 Ekim 1923 günü bu binada ilân edilmiştir. O bakımdan çok önemli bir tarihi değere de sahiptir. 1981 yılından bu yana Kurtuluş Savaşı Müzesi olarak kullanılan yapı, geniş saçakları, kemerli pencereleri vb. ile döneminin geçerli mimarlık anlayışı Birinci Ulusalcı Mimarlık akımına uygun ilk örneklerden biridir.

Galata Kulesi, İstanbul

Galata Kulesi ilk kez Bizans İmparatoru Justinianos tarafından MS 507-508 yılında inşa edilmiştir. Günümüzdeki kuleyi ise 1348-49 yılında Cenevizliler yeniden inşa etmiştir. 1445-46 yılları arasında yükseltilen kule, 1500'lü yıllarda depremden zarar görmüş, mimar Murad bin Hayreddin tarafından onarılmıştır. Sultan III. Selim döneminde kule onarıldıktan sonra kulenin üst katına bir cumba eklenir. Sultan II. Mahmud döneminde kulenin üzerine iki kat daha çıkılır ve külah biçimli ünlü dam örtüsüyle kulenin tepesi kapatılır. 1864'teki imar çalışmalarında eteğindeki avlusunu, kapılarını, kıyıya inen sur duvarlarını kaybetmiş, hendekleri doldurulmuştur. Son olarak 1967'de onarım görmüştür. Strüktürel olarak sağlam olan kule, yığma moloz taş örgü sistemde inşa edilmiştir. Yüksek giriş katından sonra dokuz katlı bir yapıdır. Silindirik gövde üzerindeki pencereler tuğla örgülü yuvarlak kemerlidir. Külah çatının hemen altındaki son iki katın gelişimi silindirik gövdeyi çevreleyen profilli silmelerle vurgulanmıştır. Külah çatının altındaki katı sarmalayan bir seyir balkonu mevcuttur. Alt katında ise derin nişli payelere oturan yuvarlak kemerler ve içerisinde tuğla örgü yuvarlak kemerli pencereler mevcuttur. Günümüzde turistik, sosyal ve kültürel faaliyetler için kullanılmaktadır.

Tarihi Asansör, İzmir

İzmir'de, biri diğerinden 58 metre yüksekte olan Mithatpaşa Caddesi ile, Şehit Nihatbey Caddesi'nin arasında işleyen iki asansörü barındıran tarihi asansör kulesi 1907 yılında Musevi işadamı “Nesim Levi (Bayraklıoğlu)” tarafından yaptırılmıştır. Birinden diğerine 155 basamakla ulaşılan iki semt arasında hızlı ve kolay ulaşım sağlama amacıyla yaptırılmış olan asansör kulesi, taş olan iki bölümden sonra tuğla olarak yükselir. Uzun yıllar JozefPalambo tarafından işletilen, 1942'de el değiştiren asansör, bir süre kapalı kaldıktan sonra 1983'te İzmir Büyükşehir Belediyesi'ne aynı amaçla kullanılmak şartıyla bağışlanmıştır. Yapılan tadilatın ardından 20 Haziran 1993'te açılmıştır. Günümüzde eğlence, kültür ve dinlenme mekânı olarak kullanılmakta; üst katı kafeterya ve küçük bir seyir balkonu ile hizmet vermektedir. Demir konsollar üzerinde taşınan ahşap balkondan İzmir şehri kuşbakışı izlenebilmektedir.

Kız Kulesi, İstanbul

İstanbul Boğaz görünümünün vazgeçilmezlerinden biri olan, Salacak açıklarındaki küçücük bir adanın üzerine inşa edilmiş Kız Kulesi pek çok efsane barındırır. Bunlardan en bilineni, kuleye adını da vermiş olan (Leander'sTower) LeandrosEfsanesi'dir. Kuleye hapsedilen Hero ve ancak geceleri onun yaktığı ışığa yüzerek ona ulaşan Leandros'un, aralarındaki denize meydan okuyan aşkları trajediyle biter... Yapım tarihi MÖ 24 yılına dek uzanan Kız Kulesi, uzun tarihi boyunca savunma amaçlı kale, sürgün istasyonu, hapishane, karantina odası, radyo istasyonu, vergi toplama noktası ve deniz feneri olarak kullanılmıştır. Üsküdar'ın sembolü olan kule, 2000 yılında restore edildikten sonra kafe ve restoran olarak hizmet vermektedir.

  • Açıklama
    • YEM Yayın'ın “Halkalar” adlı yeni defter dizisi, mimari eskiz, çizim, resim yapmak için uygun kağıt ve cilt tipi seçilerek hazırlandı. Hem eskiz defteri hem de not defteri olarak kullanılabilen defterler cebinizde, çantanızda taşıyabileceğiniz boyutta tasarlandı. Böylece masa başında, seyahatte, doğa gezisinde ya da şehrin sokaklarını keşfederken karakalem, suluboya, pastel boya vb. çizim gereciyle perspektifleri, planları, kesit ve görünüşleri kaydedebileceksiniz. “Söz uçar yazı kalır” diyerek notlarınızı aktarabileceksiniz.

      “Halkalar” defter dizisinin kapaklarında Mimar ve Çizer Deniz Dokgöz'ün, aynı teknik yöntem ve yaklaşımla çizdiği “Halkalar” adlı mimari eskizleri yer alıyor. Akademisyen ve çizer olarak yaptığı çalışmalarda uzun yıllardır “Mimari eskiz nasıl yapılır? Perspektif nasıl çizilir? Üçboyutlu görünüm nasıl elde edilir?” gibi sorulara yanıt veren Dokgöz; Halkalar Defter dizisinde İstanbul Kız Kulesi, İzmir Tarihi Asansör, İstanbul Galata Kulesi, Ankara Birinci TBMM Binası ve Antalya Yivli Minare'yi kendine özgü yorumuyla renkli eskizlerle veriyor.

      Dokgöz, defterin arka kapağında mimari eskize ilişkin şunları söylüyor:

      “Eskiz, sonuç ürüne bağ(ım)lı olmaksızın arayışın kavranması adına öne çıkan bir çizgi eylemidir. Eskiz her şeyden önce çizgidir fakat her çizgi eskiz değildir. Tasarımcının kendini ifade etme biçimi, imzasıdır. Eskiz, yapılı ve doğal çevreyi anlamanın bir yolu, silinmeyen zamanın kesitini sunan çizgiyle düşünme, bir nevi çizgiyle not tutma eylemidir...”

      “Eskiz, hangi tasarım aracı kullanılırsa kullanılsın görsel düşünme yollarının geçerliliğini koruması üzerine temellenmektedir. Farklı bir grafik, görsel düşünme yolunun gelişimi eskizin niteliğini değiştirecek ve evriminin bir sonraki adımı olabilecek potansiyeli bünyesinde barındırmaktadır...”

      “Eskiz yapma olgusunu resim, illüstrasyon, karikatür, grafik tasarım gibi diğer çizgi odaklı üretimlerden farklı kılan ve belirleyici olan unsur hızdır. Eskiz yapısı ve doğası gereği hızlı üretilmelidir. Bu hızlı üretim, eskizin öznel kurgusunun en önemli parçasıdır...”

      “Eskizin en önemli işlevlerinden biri görsel düşünme yönteminin soyut ortamdaki varlığını görsel anlatımlarla somut ortama taşımasıdır. Akılda üretilen bilgi ve var olan birikimlerin yansımasıyla oluşan bu işleyiş görsel düşünme ve görsel anlatım arasındaki döngüsel bir bağı ifade eder...”

      “Eskiz, gücünü yapıldığı sıradaki rahatlığından ve yapıldıktan sonraki vazgeçilebilirliğinden alır. Tasarımcının yapmış olduğu herhangi bir arayış onun için vazgeçilmesi son derece sıradan olabilen bir durumdur. Eskizin öznel bir kurgu olmasının ve ilk iletişiminin tasarımcısı ile gerçekleşmesinin temel nedeni bu vazgeçiştir...”

      Yivli Minare, Antalya

      Antalya kent merkezinin simgelerinden biri olan Yivli Minare Camisi, Antalya Kaleiçi'nde Hamidoğulları'ndanMehmed Bey tarafından yaptırılmıştır. Kubbe ile örtülü çokayaklı camilerin Anadolu'daki en eski örneği olan bu caminin 1373 yılında inşa edildiği düşünülmektedir. Camiye adını veren Yivli Minare ise, Türk Selçukluları Sultanı I. Alaeddin Keykubad zamanında yapılan daha eski bir camiden kalmıştır. Yivli Minare'nin yüksekliği 38 metre olup 90 merdiven ile çıkılmaktadır. Kaidesi kesme taştandır. Yivli Minare'nin bir kısmı tuğla ve firuze renli çiniler ile süslenmiştir. Adını.gövdesinde yer alan sekiz yivden almıştır.

      Birinci TBMM Binası, Ankara

      1915 yılında İttihat ve Terakki Cemiyeti'nin kulüp binası olarak yapımına başlanmış, 1920 yılında ilk meclisin burada toplanması kararlaştırılınca halkın da katkılarıyla tamamlanmış olan yapının mimarı Hafi Bey'dir. İlk meclisin adı 8 Şubat 1921 günlü hükümet kararnamesiyle Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) olarak belirlenmiştir. Türkiye Cumhuriyeti 29 Ekim 1923 günü bu binada ilân edilmiştir. O bakımdan çok önemli bir tarihi değere de sahiptir. 1981 yılından bu yana Kurtuluş Savaşı Müzesi olarak kullanılan yapı, geniş saçakları, kemerli pencereleri vb. ile döneminin geçerli mimarlık anlayışı Birinci Ulusalcı Mimarlık akımına uygun ilk örneklerden biridir.

      Galata Kulesi, İstanbul

      Galata Kulesi ilk kez Bizans İmparatoru Justinianos tarafından MS 507-508 yılında inşa edilmiştir. Günümüzdeki kuleyi ise 1348-49 yılında Cenevizliler yeniden inşa etmiştir. 1445-46 yılları arasında yükseltilen kule, 1500'lü yıllarda depremden zarar görmüş, mimar Murad bin Hayreddin tarafından onarılmıştır. Sultan III. Selim döneminde kule onarıldıktan sonra kulenin üst katına bir cumba eklenir. Sultan II. Mahmud döneminde kulenin üzerine iki kat daha çıkılır ve külah biçimli ünlü dam örtüsüyle kulenin tepesi kapatılır. 1864'teki imar çalışmalarında eteğindeki avlusunu, kapılarını, kıyıya inen sur duvarlarını kaybetmiş, hendekleri doldurulmuştur. Son olarak 1967'de onarım görmüştür. Strüktürel olarak sağlam olan kule, yığma moloz taş örgü sistemde inşa edilmiştir. Yüksek giriş katından sonra dokuz katlı bir yapıdır. Silindirik gövde üzerindeki pencereler tuğla örgülü yuvarlak kemerlidir. Külah çatının hemen altındaki son iki katın gelişimi silindirik gövdeyi çevreleyen profilli silmelerle vurgulanmıştır. Külah çatının altındaki katı sarmalayan bir seyir balkonu mevcuttur. Alt katında ise derin nişli payelere oturan yuvarlak kemerler ve içerisinde tuğla örgü yuvarlak kemerli pencereler mevcuttur. Günümüzde turistik, sosyal ve kültürel faaliyetler için kullanılmaktadır.

      Tarihi Asansör, İzmir

      İzmir'de, biri diğerinden 58 metre yüksekte olan Mithatpaşa Caddesi ile, Şehit Nihatbey Caddesi'nin arasında işleyen iki asansörü barındıran tarihi asansör kulesi 1907 yılında Musevi işadamı “Nesim Levi (Bayraklıoğlu)” tarafından yaptırılmıştır. Birinden diğerine 155 basamakla ulaşılan iki semt arasında hızlı ve kolay ulaşım sağlama amacıyla yaptırılmış olan asansör kulesi, taş olan iki bölümden sonra tuğla olarak yükselir. Uzun yıllar JozefPalambo tarafından işletilen, 1942'de el değiştiren asansör, bir süre kapalı kaldıktan sonra 1983'te İzmir Büyükşehir Belediyesi'ne aynı amaçla kullanılmak şartıyla bağışlanmıştır. Yapılan tadilatın ardından 20 Haziran 1993'te açılmıştır. Günümüzde eğlence, kültür ve dinlenme mekânı olarak kullanılmakta; üst katı kafeterya ve küçük bir seyir balkonu ile hizmet vermektedir. Demir konsollar üzerinde taşınan ahşap balkondan İzmir şehri kuşbakışı izlenebilmektedir.

      Kız Kulesi, İstanbul

      İstanbul Boğaz görünümünün vazgeçilmezlerinden biri olan, Salacak açıklarındaki küçücük bir adanın üzerine inşa edilmiş Kız Kulesi pek çok efsane barındırır. Bunlardan en bilineni, kuleye adını da vermiş olan (Leander'sTower) LeandrosEfsanesi'dir. Kuleye hapsedilen Hero ve ancak geceleri onun yaktığı ışığa yüzerek ona ulaşan Leandros'un, aralarındaki denize meydan okuyan aşkları trajediyle biter... Yapım tarihi MÖ 24 yılına dek uzanan Kız Kulesi, uzun tarihi boyunca savunma amaçlı kale, sürgün istasyonu, hapishane, karantina odası, radyo istasyonu, vergi toplama noktası ve deniz feneri olarak kullanılmıştır. Üsküdar'ın sembolü olan kule, 2000 yılında restore edildikten sonra kafe ve restoran olarak hizmet vermektedir.

      Stok Kodu
      :
      9786057334320
  • Yeni Ürünler
  • Yorumlar
    • Yorum yaz
      Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat