“Aşk o kadar büyük bir haldir ki, seni evrenle biraraya getirdiğinden, orada zaman ya da mekan söz konusu değildir. O zaman, sevgilinin uzakta oluşu hatta bir gün gelip yolların ayrılması bile sorun değildir. Maşuk gider, ama aşk devam eder. Canan gider, ama can aşk içindedir hala. Aşk içinde olana uzaklık yoktur. Tüm uzaklıkları bir eder AŞK. Araya uzaklık girse de, aşıklar arasında cennetin pınarları dans eder hala. AŞIK, sonsuzlukla birdir. Maşuk onun sonsuzluğa ulaşması için bir kapıdır. O kapıdan girer aşık ve o an sonsuzluktadır. Gördüğü, baktığı her yerde aşk vardır artık; aşk nesneye dönüşmekten çıkmış tüm evrene dağılmıştır. Böyle bir halde olduğunda, keyfini çıkar o halin o hali nesneleştirmeyi unut...”
“Aşk o kadar büyük bir haldir ki, seni evrenle biraraya getirdiğinden, orada zaman ya da mekan söz konusu değildir. O zaman, sevgilinin uzakta oluşu hatta bir gün gelip yolların ayrılması bile sorun değildir. Maşuk gider, ama aşk devam eder. Canan gider, ama can aşk içindedir hala. Aşk içinde olana uzaklık yoktur. Tüm uzaklıkları bir eder AŞK. Araya uzaklık girse de, aşıklar arasında cennetin pınarları dans eder hala. AŞIK, sonsuzlukla birdir. Maşuk onun sonsuzluğa ulaşması için bir kapıdır. O kapıdan girer aşık ve o an sonsuzluktadır. Gördüğü, baktığı her yerde aşk vardır artık; aşk nesneye dönüşmekten çıkmış tüm evrene dağılmıştır. Böyle bir halde olduğunda, keyfini çıkar o halin o hali nesneleştirmeyi unut...”