Hamd alemlerin Rabbine, salat-ü selam Efendimiz Muhammed Mustafa (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) e ve al-i eshabının üzerine olsun. Amin!
Şu bilinsin ki; dinimiz nikah müessesesine çok önem vermiştir. Ama diğer konular gibi bu konu da İslam dini tarafından bir takım şartlara bağlanmış, her hususta olduğu gibi bu hususta da sınırlar belirlenmiştir, helaller ve haramlar tayin edilmiştir. Lakin günümüz insanının ekserisi bu hükümlerden habersizdir.
Hatta seksenli yıllarda Timurtaş Uçar Hoca'dan şöyle dinlemiştim: "Bir kere müftülükte otururken bir kız getirdiler. O dayısıyla evlenmek istiyordu. Ona bu işin haram olduğunu anlatmaya çalıştık ama biz ne konuşsak da o: 'Ben dayımı seviyorum' diyordu.
Sonunda biz: 'Kızım sen Allah'a inanmıyor musun?!' deyince, o: Tabi ki inanıyorum ama Allah benim dayımla evlenmeme ne karışır?!' deyince biz şaşırdık kaldık."
İşte insanlar: "Anam olsun, ağzı olmasın" yani: "Bizim işlerimizi görsün ama bizden bir şey istemesin" diyenler gibi: "Alalhımız olsun, bizi yedirsin, içirsin, hastalanınca iyi etsin ama ne yapacağımıza karışmasın" diyorlar.
Oysa Rabbimiz her şeyimize karışır. İşte bu sebeple helal-haram konularında halkımızı uyarmamız gerekir.
İşte bu kitap bu gaye ile hazırlanmıştır.
Hamd alemlerin Rabbine, salat-ü selam Efendimiz Muhammed Mustafa (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) e ve al-i eshabının üzerine olsun. Amin!
Şu bilinsin ki; dinimiz nikah müessesesine çok önem vermiştir. Ama diğer konular gibi bu konu da İslam dini tarafından bir takım şartlara bağlanmış, her hususta olduğu gibi bu hususta da sınırlar belirlenmiştir, helaller ve haramlar tayin edilmiştir. Lakin günümüz insanının ekserisi bu hükümlerden habersizdir.
Hatta seksenli yıllarda Timurtaş Uçar Hoca'dan şöyle dinlemiştim: "Bir kere müftülükte otururken bir kız getirdiler. O dayısıyla evlenmek istiyordu. Ona bu işin haram olduğunu anlatmaya çalıştık ama biz ne konuşsak da o: 'Ben dayımı seviyorum' diyordu.
Sonunda biz: 'Kızım sen Allah'a inanmıyor musun?!' deyince, o: Tabi ki inanıyorum ama Allah benim dayımla evlenmeme ne karışır?!' deyince biz şaşırdık kaldık."
İşte insanlar: "Anam olsun, ağzı olmasın" yani: "Bizim işlerimizi görsün ama bizden bir şey istemesin" diyenler gibi: "Alalhımız olsun, bizi yedirsin, içirsin, hastalanınca iyi etsin ama ne yapacağımıza karışmasın" diyorlar.
Oysa Rabbimiz her şeyimize karışır. İşte bu sebeple helal-haram konularında halkımızı uyarmamız gerekir.
İşte bu kitap bu gaye ile hazırlanmıştır.