Küçük Bir Elma Hikayesi Varoluşun Öyküleşmiş Halleri

Stok Kodu:
9786257408431
Boyut:
13.00x19.50
Sayfa Sayısı:
132
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2021-06
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
Dili:
Türkçe
Kategori:
40,00
9786257408431
739211
Küçük Bir Elma Hikayesi
Küçük Bir Elma Hikayesi Varoluşun Öyküleşmiş Halleri
40.00

İnsanoğlunun kendisi bir hikâyedir. Ve yeryüzünde yaşayan herkesin kendi hikâyesi vardır. Bu hikâyeler nesiller boyunca açılır kapanır. Üç semavi dinde de inanılan Adem ve Havva'nın hikâyesi bizim bu ev dediğimiz dünyanın nice acıları ve mutluluklarının yaşanmışlıklarının başlangıç sembolleridir. Bu hikâye bir elma -aslında yasak meyvenin adı belirtilmemiştir- ile başlar. En azından Batı imgeleri böyle oluşturulmuştur. Çünkü elma bir metafordur. Bilgi ağacı veya Cennetin yasaklı ağacının meyvesi. Dünyada yaşayan milyarlarca insanı düşününce insanın aklının durası geliyor. Her hanede kim bilir ne dertler, bazen bomboş, takılınmaması gereken şeyler insanı yorar bitirir. İnsan bütün bu dertlere rağmen sonsuz hayatın özlemi içindedir. Ab-ı hayatın peşinde koşar durur. Bu şekilde de varoluşun gizemlerini idrak edemeden günlük hayatın karmaşasında kaybolur gideriz. Bu durumdan en çok da sanat nasibini alır. En kolay göz ardı edilebilir şeydir yaşam gailesi ön plana çıktığında. Ama bizi bize sanattan daha iyi anlatan bir yol var mı? Yolunu kaybetmişler için?

İnsanoğlunun kendisi bir hikâyedir. Ve yeryüzünde yaşayan herkesin kendi hikâyesi vardır. Bu hikâyeler nesiller boyunca açılır kapanır. Üç semavi dinde de inanılan Adem ve Havva'nın hikâyesi bizim bu ev dediğimiz dünyanın nice acıları ve mutluluklarının yaşanmışlıklarının başlangıç sembolleridir. Bu hikâye bir elma -aslında yasak meyvenin adı belirtilmemiştir- ile başlar. En azından Batı imgeleri böyle oluşturulmuştur. Çünkü elma bir metafordur. Bilgi ağacı veya Cennetin yasaklı ağacının meyvesi. Dünyada yaşayan milyarlarca insanı düşününce insanın aklının durası geliyor. Her hanede kim bilir ne dertler, bazen bomboş, takılınmaması gereken şeyler insanı yorar bitirir. İnsan bütün bu dertlere rağmen sonsuz hayatın özlemi içindedir. Ab-ı hayatın peşinde koşar durur. Bu şekilde de varoluşun gizemlerini idrak edemeden günlük hayatın karmaşasında kaybolur gideriz. Bu durumdan en çok da sanat nasibini alır. En kolay göz ardı edilebilir şeydir yaşam gailesi ön plana çıktığında. Ama bizi bize sanattan daha iyi anlatan bir yol var mı? Yolunu kaybetmişler için?

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat