Kürşad ve Kırk Çeri

Stok Kodu:
9786052212066
Boyut:
13.50x19.50
Sayfa Sayısı:
72
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2019-11
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
Dili:
Türkçe
%25 indirimli
15,00
11,25
9786052212066
663734
Kürşad ve Kırk Çeri
Kürşad ve Kırk Çeri
11.25

Demirci ve çırağı demir dövmektedirler. Demirci çırağına iyi bir kılıç kullanan, savaşçı birinin hikayesini anlatır. Beş yüz bin yıllık tarihin gelmiş geçmiş en yiğit savaşçısı, büyük Göktürk devleti dağılmış, kalanlar tamamen Çin esaretine girmiştirler.

Çinliler yavaş yavaş himayesi altındaki Türklere Çin adetlerini aşılıyor. Çince konuşturuluyor, Türk ırkını unutturmaya çalışıyorlardı. Çin hükümdarının geceleri kılık değiştirerek halkın arasına karıştığı ve sokaklarda dolaştığı haberi Kürşad ve Kırk Çerisi tarafından biliniyordu. Yani hükümdarı esir alıp kaçırmak ani bir sokak baskını ile gerçekleştirebilecek kolay bir şeydi.

Fakat ihtilal için harekete geçtikleri gece sağanak halinde yağan yağmur yüzünden, Çin hükümdarı sarayından dışarı çıkamaz. Kürşad askerlerinin isimlerini sayarak kontrol eder. İçlerinden sadece bir tanesi gelmemiştir. Askerlerden biri onu Çinliler ile konuşurken görmüştür. Bu sırada birden bire, bardaktan boşalırcasına yağan yağmurun altında öldürürler, ama binlercesi üzerine saldırmaya devam eder. Göktürklerin bir kısmı savaşırken şehit olur, sağ kalanlar ise Kürşad'ın önderliğinde saraydan çıkarlar.

Atların üzerinde vey nehrine doğru ilerlerler. Niyetleri nehir geçerek Ötügen'e doğru at koşturmak, ama sağanak halinde yağan yağmur yüzünden yükselen sular, köprüyü sürükleyip götürdüğü için karşıya geçemezler ve peşlerinden gelen Çin ordusu ile ilk ve son kez cenke tutuşurlar. Binlerce Çinli askere karşı savaşan bir avuç Türk yiğidi peş peşe uçmaya başlarlar.

Sadece Kürşad sağ kalmıştır. Kabzadan kan damlarken koltuk altına bir ok yedi sırtında da iki ok Karnında kolunda kılıç yarası en sonunda oda şehit oldu. Fakat elinle kılıcıyla atının üzerinde durmakta öldüğü halde yere düşmemiştir.

Kürşad ölmüş fakat yenilmemiştir.

Demirci ve çırağı demir dövmektedirler. Demirci çırağına iyi bir kılıç kullanan, savaşçı birinin hikayesini anlatır. Beş yüz bin yıllık tarihin gelmiş geçmiş en yiğit savaşçısı, büyük Göktürk devleti dağılmış, kalanlar tamamen Çin esaretine girmiştirler.

Çinliler yavaş yavaş himayesi altındaki Türklere Çin adetlerini aşılıyor. Çince konuşturuluyor, Türk ırkını unutturmaya çalışıyorlardı. Çin hükümdarının geceleri kılık değiştirerek halkın arasına karıştığı ve sokaklarda dolaştığı haberi Kürşad ve Kırk Çerisi tarafından biliniyordu. Yani hükümdarı esir alıp kaçırmak ani bir sokak baskını ile gerçekleştirebilecek kolay bir şeydi.

Fakat ihtilal için harekete geçtikleri gece sağanak halinde yağan yağmur yüzünden, Çin hükümdarı sarayından dışarı çıkamaz. Kürşad askerlerinin isimlerini sayarak kontrol eder. İçlerinden sadece bir tanesi gelmemiştir. Askerlerden biri onu Çinliler ile konuşurken görmüştür. Bu sırada birden bire, bardaktan boşalırcasına yağan yağmurun altında öldürürler, ama binlercesi üzerine saldırmaya devam eder. Göktürklerin bir kısmı savaşırken şehit olur, sağ kalanlar ise Kürşad'ın önderliğinde saraydan çıkarlar.

Atların üzerinde vey nehrine doğru ilerlerler. Niyetleri nehir geçerek Ötügen'e doğru at koşturmak, ama sağanak halinde yağan yağmur yüzünden yükselen sular, köprüyü sürükleyip götürdüğü için karşıya geçemezler ve peşlerinden gelen Çin ordusu ile ilk ve son kez cenke tutuşurlar. Binlerce Çinli askere karşı savaşan bir avuç Türk yiğidi peş peşe uçmaya başlarlar.

Sadece Kürşad sağ kalmıştır. Kabzadan kan damlarken koltuk altına bir ok yedi sırtında da iki ok Karnında kolunda kılıç yarası en sonunda oda şehit oldu. Fakat elinle kılıcıyla atının üzerinde durmakta öldüğü halde yere düşmemiştir.

Kürşad ölmüş fakat yenilmemiştir.

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat