Langa

Stok Kodu:
9786059177009
Boyut:
13.50x21.00
Sayfa Sayısı:
240
Baskı:
2
Basım Tarihi:
2020-03
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
Dili:
Türkçe
Kategori:
%25 indirimli
13,89
10,42
9786059177009
408287
Langa
Langa
10.42

Tabib sen elleme benim yaramı,
Beni bu dertlere salanı getir.
Kabul etmem bir gün eksik olursa,
Benden bu ömrümü çalanı getir.
Git ara bul getir, saçlarını yol getir.

Rıza Karahan (Aşık Fakir) Anısına...

“Haberimiz bile olamadan sırtımızdan itiverdiler bizi o yıllardan bugüne. Ne rızamızı aldılar uğurlarken, ne gönlümüzü ettiler çağırırken. 10 yıl dedikleri zaman hendeğinden atlayamadık biz 70'lerle 80'lerin arasında düştük o karanlığa... Çıkamadık ilk zamanlar. Sonra sonra tuttular elimizden, bu sefer de biz çıkmadık. Buna rağmen, yine de zaman aşındıramadı değerlerimizi. Uzaklardan gelen bir şarkının tınısında, tanıdık bir kokuda, o bir yanımızın hep inandığı “belkilerde” taşıdık her zaman bu değerleri. Ve bunları aradık… Harabe evlerde, eskicilere düşmüş eşya kokularında, benzettiğimiz yüzlerde devam edecek bu kahır dolu arayış.

Biz kim miyiz?

Biz, 1970-1980 yılları arasında çocukluğu kursağında bırakılmış, adabın, ihtimamın, samimiyetin, küçük hanımlığın, adamlığın feyzini almış ve bunlarla son nefesimizi vermeyi bekleyen kaybolmuş bir kuşağız...”

Tabib sen elleme benim yaramı,
Beni bu dertlere salanı getir.
Kabul etmem bir gün eksik olursa,
Benden bu ömrümü çalanı getir.
Git ara bul getir, saçlarını yol getir.

Rıza Karahan (Aşık Fakir) Anısına...

“Haberimiz bile olamadan sırtımızdan itiverdiler bizi o yıllardan bugüne. Ne rızamızı aldılar uğurlarken, ne gönlümüzü ettiler çağırırken. 10 yıl dedikleri zaman hendeğinden atlayamadık biz 70'lerle 80'lerin arasında düştük o karanlığa... Çıkamadık ilk zamanlar. Sonra sonra tuttular elimizden, bu sefer de biz çıkmadık. Buna rağmen, yine de zaman aşındıramadı değerlerimizi. Uzaklardan gelen bir şarkının tınısında, tanıdık bir kokuda, o bir yanımızın hep inandığı “belkilerde” taşıdık her zaman bu değerleri. Ve bunları aradık… Harabe evlerde, eskicilere düşmüş eşya kokularında, benzettiğimiz yüzlerde devam edecek bu kahır dolu arayış.

Biz kim miyiz?

Biz, 1970-1980 yılları arasında çocukluğu kursağında bırakılmış, adabın, ihtimamın, samimiyetin, küçük hanımlığın, adamlığın feyzini almış ve bunlarla son nefesimizi vermeyi bekleyen kaybolmuş bir kuşağız...”

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat