Modernleşme ve Ulema - Elmalılı Hamdi Yazır

Stok Kodu:
9786056855658
Boyut:
13.50x21.00
Sayfa Sayısı:
296
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2019-10
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
Dili:
Türkçe
%15 indirimli
48,00
40,80
9786056855658
371240
Modernleşme ve Ulema - Elmalılı Hamdi Yazır
Modernleşme ve Ulema - Elmalılı Hamdi Yazır
40.80

“Tanzimat'la başlayan Osmanlı modernleşmesinin önemli bir eşiği II. Meşrutiyet'le aşılmıştır. Gelen yönetim de asla şeriatın kisvesine bürünmeyecek ve büründürülmeyecektir. Meşruti idareyi ve Kanun-i Esasi'yi Şeriat-ı İslamiye ile paralel değerlendirmek o dönemde yapılabilecek en sakıncalı sentezlerden biri değil de nedir?

Elmalılı Hamdi Efendi'nin bu sentezinden yaklaşık yüz yıl sonra “Müslüman Münevverler” de bu kez, İslam-demokrasi, İslam-Milliyetçilik hatta İslam ve laikliğin birbirine zıt olmayan sistemler olduğunu öne sürecekler, çeşitli sentezlemelere gidebileceklerdir. Oysa Şeriat-ı İslamiye'nin dünya görüşlerinden bir görüş olmadığını diğer bazı dinler gibi sadece soyut olarak uhrevi yaşamı düzenlemediğini, bir bütün olarak dünya ve ahireti ele alıp şekillendirme amacının olduğunu en iyi bilen ilmiye sınıfı olmalıydı.”

Yakup Döğer, Türkiye modernleşmesinde ulemanın ve özel olarak Elmalılı Hamdi Yazır'ın fikri çelişkileri ve dönüşümünün süreç içindeki izlerini sürüyor. Bu günlere nerelerden gelindiğinin ibretlik bir analizi.

“Tanzimat'la başlayan Osmanlı modernleşmesinin önemli bir eşiği II. Meşrutiyet'le aşılmıştır. Gelen yönetim de asla şeriatın kisvesine bürünmeyecek ve büründürülmeyecektir. Meşruti idareyi ve Kanun-i Esasi'yi Şeriat-ı İslamiye ile paralel değerlendirmek o dönemde yapılabilecek en sakıncalı sentezlerden biri değil de nedir?

Elmalılı Hamdi Efendi'nin bu sentezinden yaklaşık yüz yıl sonra “Müslüman Münevverler” de bu kez, İslam-demokrasi, İslam-Milliyetçilik hatta İslam ve laikliğin birbirine zıt olmayan sistemler olduğunu öne sürecekler, çeşitli sentezlemelere gidebileceklerdir. Oysa Şeriat-ı İslamiye'nin dünya görüşlerinden bir görüş olmadığını diğer bazı dinler gibi sadece soyut olarak uhrevi yaşamı düzenlemediğini, bir bütün olarak dünya ve ahireti ele alıp şekillendirme amacının olduğunu en iyi bilen ilmiye sınıfı olmalıydı.”

Yakup Döğer, Türkiye modernleşmesinde ulemanın ve özel olarak Elmalılı Hamdi Yazır'ın fikri çelişkileri ve dönüşümünün süreç içindeki izlerini sürüyor. Bu günlere nerelerden gelindiğinin ibretlik bir analizi.

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat