Mülteci Hukuku'nun Gelişimi ve Türkiye'de Mültecilerin Sosyal Hakları

Stok Kodu:
9786051522487
Boyut:
15.50x23.50
Sayfa Sayısı:
286
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2015-05
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
1. Hamur
Dili:
Türkçe
%10 indirimli
23,15
20,84
9786051522487
375264
Mülteci Hukuku'nun Gelişimi ve Türkiye'de Mültecilerin Sosyal Hakları
Mülteci Hukuku'nun Gelişimi ve Türkiye'de Mültecilerin Sosyal Hakları
20.84

Yaşadıkları ülkelerdeki katlanılmaz koşullar sebebiyle başka bir ülkeye sığınmak durumunda kalan mültecilerin durumu, diğer göç eden kişilerden ayrı bir yerde konumlanmaktadır. Zira mültecilerin başka topraklardaki sığınma arayışı hak ve özgürlükleri adına zorunlu hale gelmiştir. Ulus devletlerin kuruluşunu takiben önemi yükselen sınır kavramı, ulus devletlerin ilgisi dahilindeki kişileri de belli tanımlar sınırına hapsetmesi sonucunu doğurmuştur ki mülteci durumundaki kişilerin sığınma hakları da devletlerin tanımları sınırlarından görünür hale gelmiştir. Mülteci hukukunun hem uluslararası düzeyde, hem de kuruluşundan beri sığınma hareketleri ile karşı karşıya kalan Türkiye Cumhuriyeti Devleti düzeyinde gelişimin incelediği bu çalışmada da, söz konusu sınırlar mülteci politikalarını anlamlandırmak üzere ele alınmıştır.

Kısaca mülteci durumundaki kişilere sağlanan koruma olan uluslararası koruma kavramı ve bahşettiği statülerin gelişimi bu çerçevede kronolojik bir incelemeye tabi tutulmuştur. Türkiye tarafından sadece Avrupa'dan gelen kişilere koruma sağlayacak şekilde coğrafi sınırlama ile imzalanan Mültecilerin Hukuki Durumuna Dair 1951 Cenevre Sözleşmesi yönetmelik, ve genelgelerden oluşan Türk mülteci hukukunda, 2013 yılında çıkarılan Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu'na kadar temel belge olma özelliğini korumuştur. Kuruluşundan beri asıl olarak Avrupa dışından gelen kişilerin kendisine sığınması ile karşılaşan Türkiye'nin bu kişilere ilişkin kendine has mülteci hukuku uygulamalarının son örneği de son yıllarda Suriye'den gelenlere sağlanan geçici koruma prosedürü ile yaşanmıştır. Çalışmada mülteci hukukunun gelişimi yanı sıra, Türkiye'nin iltica politikasını sosyal haklar açısından inceleyerek Türkiye'nin kendisine sığınan kişilere ilişkin bakış açısını somut şekilde göstermek hedeflenmiştir.

Nitekim insan haklarının uluslararası düzeyde korunması fikrine paralel olarak insan hakları arasında sayılmaya başlayan, uluslararası belgelerde de herkes ifadesiyle yer alan sosyal haklardan en yaşamsal görülen barınma, sağlık, çalışma veb eğitim haklarının mültecilere hangi düzeyde sağlandığı da bir devletin uluslararası korumaya bahşettiği önem düzeyini göstermeye muktedir bir anahtardır.

Yaşadıkları ülkelerdeki katlanılmaz koşullar sebebiyle başka bir ülkeye sığınmak durumunda kalan mültecilerin durumu, diğer göç eden kişilerden ayrı bir yerde konumlanmaktadır. Zira mültecilerin başka topraklardaki sığınma arayışı hak ve özgürlükleri adına zorunlu hale gelmiştir. Ulus devletlerin kuruluşunu takiben önemi yükselen sınır kavramı, ulus devletlerin ilgisi dahilindeki kişileri de belli tanımlar sınırına hapsetmesi sonucunu doğurmuştur ki mülteci durumundaki kişilerin sığınma hakları da devletlerin tanımları sınırlarından görünür hale gelmiştir. Mülteci hukukunun hem uluslararası düzeyde, hem de kuruluşundan beri sığınma hareketleri ile karşı karşıya kalan Türkiye Cumhuriyeti Devleti düzeyinde gelişimin incelediği bu çalışmada da, söz konusu sınırlar mülteci politikalarını anlamlandırmak üzere ele alınmıştır.

Kısaca mülteci durumundaki kişilere sağlanan koruma olan uluslararası koruma kavramı ve bahşettiği statülerin gelişimi bu çerçevede kronolojik bir incelemeye tabi tutulmuştur. Türkiye tarafından sadece Avrupa'dan gelen kişilere koruma sağlayacak şekilde coğrafi sınırlama ile imzalanan Mültecilerin Hukuki Durumuna Dair 1951 Cenevre Sözleşmesi yönetmelik, ve genelgelerden oluşan Türk mülteci hukukunda, 2013 yılında çıkarılan Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu'na kadar temel belge olma özelliğini korumuştur. Kuruluşundan beri asıl olarak Avrupa dışından gelen kişilerin kendisine sığınması ile karşılaşan Türkiye'nin bu kişilere ilişkin kendine has mülteci hukuku uygulamalarının son örneği de son yıllarda Suriye'den gelenlere sağlanan geçici koruma prosedürü ile yaşanmıştır. Çalışmada mülteci hukukunun gelişimi yanı sıra, Türkiye'nin iltica politikasını sosyal haklar açısından inceleyerek Türkiye'nin kendisine sığınan kişilere ilişkin bakış açısını somut şekilde göstermek hedeflenmiştir.

Nitekim insan haklarının uluslararası düzeyde korunması fikrine paralel olarak insan hakları arasında sayılmaya başlayan, uluslararası belgelerde de herkes ifadesiyle yer alan sosyal haklardan en yaşamsal görülen barınma, sağlık, çalışma veb eğitim haklarının mültecilere hangi düzeyde sağlandığı da bir devletin uluslararası korumaya bahşettiği önem düzeyini göstermeye muktedir bir anahtardır.

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat