Sittin Sene

Stok Kodu:
9786050665307
Boyut:
21.00x29.70
Sayfa Sayısı:
270
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2020-06
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
Dili:
Türkçe
Kategori:
%25 indirimli
60,00
45,00
9786050665307
693264
Sittin Sene
Sittin Sene
45.00

Yakın tarihe tanıklık etmek...

İsmet İnönü, Sakıp Sabancı, Kaddafi, Bill Gates, Fidel Castro ve nice önemli şahsiyetlerle birarada olma fırsatı.

Babıali'nin Son Genel Yayın Müdürü'nden. Anılar, Notlar ve İzlenimler...

…Vakit tamamdır!

Bir Ege kasabasının oldukça sıcak geçen yazını yaşarken, sabahları ara sıra serin bir hava sizi güne buyur eder. İşte böylesine bir sabahta deniz yine süzüle süzüle akıyordu. Ara ara, “taka taka” sesleri kulaklara bazen hoş, bazen sert geliyordu.Senelerce yaşadıklarım, düşündüklerim veya aylardır tasarladıklarım sanki fotoğraf fotoğraf, satır satır, sayfa sayfa gözlerimin önünden geçmek istiyordu. Zaten “sıkıntılı” günler yaşanıyordu. Evet artık “Sittin Sene”yi ilgi çeken yönleriyle de yazmaya başlamanın bir türlü belirlenemeyen vakti kendimce gelmişti.

Zira, çoğu dostlar ve meslek erbabı gazetecilikte gördüklerimi, yaşadıklarımı, tasarladıklarımı gerçekten de artık “Sittin Sene”yi yazmak gerekiyordu “Ben bir Gazeteciyim.”Daha doğrusu, ” Genel Yayın Yönetmeni”

“Sittin Sene” veya “Atmış Yılda” bütün geçenlerin tümü kolay kolay yazılamayacak galiba. Yine de ilk fırsatta çekinmeden, yılmadan işe koyulmak icap ediyor.

Ne var ki, “Kıdemli Gazeteci” olsam bile anılarımı tam olarak ve net bir şekilde yani “objektif” yazma ister istemez gerçekleşmiyor.

Zaten, “olaylar ve anılar” birbirini tamamlıyor.

Ve ”Genel Yayın Yönetmeni notları” oluşuyor.

Yakın tarihe tanıklık etmek...

İsmet İnönü, Sakıp Sabancı, Kaddafi, Bill Gates, Fidel Castro ve nice önemli şahsiyetlerle birarada olma fırsatı.

Babıali'nin Son Genel Yayın Müdürü'nden. Anılar, Notlar ve İzlenimler...

…Vakit tamamdır!

Bir Ege kasabasının oldukça sıcak geçen yazını yaşarken, sabahları ara sıra serin bir hava sizi güne buyur eder. İşte böylesine bir sabahta deniz yine süzüle süzüle akıyordu. Ara ara, “taka taka” sesleri kulaklara bazen hoş, bazen sert geliyordu.Senelerce yaşadıklarım, düşündüklerim veya aylardır tasarladıklarım sanki fotoğraf fotoğraf, satır satır, sayfa sayfa gözlerimin önünden geçmek istiyordu. Zaten “sıkıntılı” günler yaşanıyordu. Evet artık “Sittin Sene”yi ilgi çeken yönleriyle de yazmaya başlamanın bir türlü belirlenemeyen vakti kendimce gelmişti.

Zira, çoğu dostlar ve meslek erbabı gazetecilikte gördüklerimi, yaşadıklarımı, tasarladıklarımı gerçekten de artık “Sittin Sene”yi yazmak gerekiyordu “Ben bir Gazeteciyim.”Daha doğrusu, ” Genel Yayın Yönetmeni”

“Sittin Sene” veya “Atmış Yılda” bütün geçenlerin tümü kolay kolay yazılamayacak galiba. Yine de ilk fırsatta çekinmeden, yılmadan işe koyulmak icap ediyor.

Ne var ki, “Kıdemli Gazeteci” olsam bile anılarımı tam olarak ve net bir şekilde yani “objektif” yazma ister istemez gerçekleşmiyor.

Zaten, “olaylar ve anılar” birbirini tamamlıyor.

Ve ”Genel Yayın Yönetmeni notları” oluşuyor.

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat