Bi'şey Söylicem Ama Gülmek Yok

Stok Kodu:
9786050823110
Boyut:
13.50x20.50
Sayfa Sayısı:
192
Baskı:
20
Basım Tarihi:
2018-12
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
Dili:
Türkçe
Kategori:
%20 indirimli
20,00
16,00
9786050823110
486799
Bi'şey Söylicem Ama Gülmek Yok
Bi'şey Söylicem Ama Gülmek Yok
16.00

Sokakta yürürken bir televizyon muhabiri size pat diye mikrofon uzatıp “En son ne zaman delirdiniz? Ağladınız? Sevindiniz? Merhamet duydunuz? Şımardınız? Aşık oldunuz? Acıdınız? Sinirlendiniz? Gözünüzden yaş gelene kadar güldünüz?” diye sorarsa, bu soruların cümlesine birden “Mine Sota'nın son kitabını okuduğumda.” diye cevap verebilirsiniz.

Bir ömrü bir güne sığdıran bir kelebek gibi, hayattan hayata konan bu kitap, size “Aman çimlere basmayalım, aman turistlere iyi davranalım, vergimizi de ödeyelim…” dışındaki iyilikleri de hatırlatacak, hatırlatmakla da kalmayıp içinizde, herkese merhamet etmek, yamuk yaptıklarımızdan özür dilemek, efendime söyleyeyim sokağa fırlayıp çevrede dolaşan insanları “Hepinizi çook seviyorum, canlarım benim!” diye sımsıkı kucaklayıp çay ısmarlamak, keçi gibi ağaçlara tırmanıp erik toplamak, ıslık çalarak su birikintilerinde zıplamak gibi istekler de doğuracaktır.

Herkesin şikayet edip kimsenin ayrılamadığı şu canına yandımının dünyasının kaç bucak olduğunu, bilimsel olarak değil milimsel olarak açıklayan bu kitabı okuyup cümle dertlerinizin üzerine üfleyin gitsin. Stresle sıkılmış tüm vidalarınız gevşesin, çocukluğunuz içinizden size bakıp muzipçe gülümsesin, sizi gören herkes “Yok yok, sen de bir haller var vaaarr…” desin, üzüntü, tasa, içinizi sıkan ne varsa bitsin…

Keyifli keyifli okumalar, okudukça kıkır kıkır gülmeler, güldükçe güzelleşmeler… Hadi bakalım.

Sokakta yürürken bir televizyon muhabiri size pat diye mikrofon uzatıp “En son ne zaman delirdiniz? Ağladınız? Sevindiniz? Merhamet duydunuz? Şımardınız? Aşık oldunuz? Acıdınız? Sinirlendiniz? Gözünüzden yaş gelene kadar güldünüz?” diye sorarsa, bu soruların cümlesine birden “Mine Sota'nın son kitabını okuduğumda.” diye cevap verebilirsiniz.

Bir ömrü bir güne sığdıran bir kelebek gibi, hayattan hayata konan bu kitap, size “Aman çimlere basmayalım, aman turistlere iyi davranalım, vergimizi de ödeyelim…” dışındaki iyilikleri de hatırlatacak, hatırlatmakla da kalmayıp içinizde, herkese merhamet etmek, yamuk yaptıklarımızdan özür dilemek, efendime söyleyeyim sokağa fırlayıp çevrede dolaşan insanları “Hepinizi çook seviyorum, canlarım benim!” diye sımsıkı kucaklayıp çay ısmarlamak, keçi gibi ağaçlara tırmanıp erik toplamak, ıslık çalarak su birikintilerinde zıplamak gibi istekler de doğuracaktır.

Herkesin şikayet edip kimsenin ayrılamadığı şu canına yandımının dünyasının kaç bucak olduğunu, bilimsel olarak değil milimsel olarak açıklayan bu kitabı okuyup cümle dertlerinizin üzerine üfleyin gitsin. Stresle sıkılmış tüm vidalarınız gevşesin, çocukluğunuz içinizden size bakıp muzipçe gülümsesin, sizi gören herkes “Yok yok, sen de bir haller var vaaarr…” desin, üzüntü, tasa, içinizi sıkan ne varsa bitsin…

Keyifli keyifli okumalar, okudukça kıkır kıkır gülmeler, güldükçe güzelleşmeler… Hadi bakalım.

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat