Nişancı

Stok Kodu:
9786052930120
Boyut:
16.00x23.50
Sayfa Sayısı:
496
Basım Yeri:
Diyarbakır
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2018-10
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
Dili:
Türkçe
Kategori:
%15 indirimli
40,00
34,00
9786052930120
501424
Nişancı
Nişancı
34.00

Gece saat on bir sularında Harput'un ve Elaziz'in bütün cezaevlerinde sürgüne gönderilen altı yüz kırk mahkûm Kale Hamamı önündeki meydanda toplanmıştı. Ana baba günüydü. Bir saat önce yağmaya başlayan kar top­rağı beyaz bir kefen gibi sarmıştı. Önceleri yavaş yavaş gökyüzünde dolanarak toprağa düşen kar taneleri şimdi kürekten boşanırcasına yağıyordu. Bizi cezaevinde dı­şarı çıkarırken ikişer kişilik gruplara bölerek ellerimizi birbirine kelepçeledikten sonra Diyarbekir'de yola çıka­rılırken yaptıkları gibi ard arda dizerek zincirlerle bağ­ladılar. Şimdi Kale Hamamı önündeki meydanda, farklı cezaevinden getirilen mahkûmlar yeniden arka arkaya dizilip birbirine kelepçelenerek zincirlerle bağlanıyordu.

Sürgün kafilesini yola çıkaracak süvari birliği bir yandan bizi yola çıkarmaya hazırlarken, bir yandan da atlarını ve kendilerini yolculuğa hazırlıyorlardı. Mahkûmların çoğu tek kelime bile Türkçe bilmediği için askerler mahkûmlarla iletişim kurmakta zorlanıyor, bu da işlerin daha ağır yürü­mesine neden oluyordu. Bu hazırlıklar saatlerce sürdü. Sa­baha doğru yola çıktığımızda kar dizlerimize ulaşıyordu...

Gece saat on bir sularında Harput'un ve Elaziz'in bütün cezaevlerinde sürgüne gönderilen altı yüz kırk mahkûm Kale Hamamı önündeki meydanda toplanmıştı. Ana baba günüydü. Bir saat önce yağmaya başlayan kar top­rağı beyaz bir kefen gibi sarmıştı. Önceleri yavaş yavaş gökyüzünde dolanarak toprağa düşen kar taneleri şimdi kürekten boşanırcasına yağıyordu. Bizi cezaevinde dı­şarı çıkarırken ikişer kişilik gruplara bölerek ellerimizi birbirine kelepçeledikten sonra Diyarbekir'de yola çıka­rılırken yaptıkları gibi ard arda dizerek zincirlerle bağ­ladılar. Şimdi Kale Hamamı önündeki meydanda, farklı cezaevinden getirilen mahkûmlar yeniden arka arkaya dizilip birbirine kelepçelenerek zincirlerle bağlanıyordu.

Sürgün kafilesini yola çıkaracak süvari birliği bir yandan bizi yola çıkarmaya hazırlarken, bir yandan da atlarını ve kendilerini yolculuğa hazırlıyorlardı. Mahkûmların çoğu tek kelime bile Türkçe bilmediği için askerler mahkûmlarla iletişim kurmakta zorlanıyor, bu da işlerin daha ağır yürü­mesine neden oluyordu. Bu hazırlıklar saatlerce sürdü. Sa­baha doğru yola çıktığımızda kar dizlerimize ulaşıyordu...

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat