Türk İktisat Tarihinde Erzincan (1923-1960)

Stok Kodu:
9786055021887
Boyut:
16.50x23.50
Sayfa Sayısı:
192
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2018-04
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
Dili:
Türkçe
%18 indirimli
33,00
27,06
9786055021887
369226
Türk İktisat Tarihinde Erzincan (1923-1960)
Türk İktisat Tarihinde Erzincan (1923-1960)
27.06

Osmanlı Devleti'nden Türkiye Cumhuriyeti Dönemi'ne devredilen iktisadi yapının temel özelliği küçük üreticiliğin ağır bastığı tarıma dayalı bir yapıydı. Osmanlı Devleti Dönemi'nde uygulamaya konulan ve Cumhuriyet Dönemi'ne intikal eden üretim ve pazar sistemi çerçevesinde Erzincan'ın iktisadi yapısı da şekillenmiştir. Şehrin iktisadi yapısının şekillenmesinde nüfus, iklim, doğal afetler, ulaşım, pazarlama gibi unsurlar belirleyici bir rol oynamıştır. Özellikle tarih boyunca pek çok doğal afetlere, savaşlara, muhacirlik hareketlerine, salgın hastalıklara ve yokluklara maruz kalan Erzincan'ın iktisadi hayatının olumsuz yönde etkilenmesi kaçınılmaz olmuştur. Buna karşın Erzincan, her dönem ulaşım yollarının kesiştiği kavşakta yer almış ve bu sayede önemli bir ticaret merkezi olmuştur.

Savaştan yeni çıkmış ve Lozan Anlaşması ile bağımsızlığını uluslararası devletler hukukunda kabul ettirmiş olan yeni Türkiye Devleti, II. Dünya Savaşı'na kadar gerek içerde ve gerekse dışarda birçok önemli siyasi, iktisadi ve sosyal meselelerle uğraşmak zorunda kalmıştır. Bu dönemde meseleler sistematikten uzak bir şekilde önem sırasına göre çözülmeye çalışılmıştır. Ülke genelinde başlatılan kalkınma politikaları çerçevesinde; tarım, orman, asayiş, ulaştırma, maliye ve vergi, bankacılık, sigortacılık ve borsa, ticaret, sanayi ve gümrük, madenlerin işletilmesi, kooperatif gibi pek çok alanda kanun çıkarılarak uygulamaya konulmuştur. Türkiye'nin iktisadi hayatını derinden sarsan gelişmeler esnasında 1939'da, II. Dünya Savaşı patlak vermiştir. Türkiye her ne kadar fiili olarak savaşa girmemiş olsa da, ülke ekonomisi artan as­keri harcamaların yüküyle ezilmeye ve gerilemeye devam etmiştir. Savaşın başlamasından yaklaşık üç ay sonra insanlık tari­hinin en büyük felaketlerinden biri olarak kabul edilen 1939 depremi mey­dana gelmiştir.

II. Dünya Savaşı ve 1939 depremi, Erzincan'ın iktisadi yapısını derinden etkilemiş ve Erzincan'daki iktisadi hayat, uzun bir süre savaşın ve depremin gölgesinde kalmıştır. Şehrin iktisadi dinamiklerini canlandıracak olan iplik fabrikası, şeker fabrikası, hidroelektrik santrali gibi pek çok önemli proje depremden ötürü ertelenmek zorunda kalmıştır. Depremden sonra Erzincan'daki ticarethaneler, muvak­kat şehir ve yeni şehir alanındaki barakalarda faaliyetlerini kısıtlı olarak de­vam ettirmişlerdir. Deprem sonrası, inşaat sektörü şehirde kısmi bir canlılığa sebep olmuşsa da; bu dönemde işsizlik oranı artmış ve piyasalarda hissedilir derecede dur­gunluk yaşanmıştır. Tarım ve hayvancılık sektörü de olumsuz olarak etkile­nen diğer bir alan olmuştur. Bu gelişmeler eşliğinde uzun bir dönem Erzincan'ın iktisadi hayatında yapılanma ve toparlanma mümkün olamamıştır.

Osmanlı Devleti'nden Türkiye Cumhuriyeti Dönemi'ne devredilen iktisadi yapının temel özelliği küçük üreticiliğin ağır bastığı tarıma dayalı bir yapıydı. Osmanlı Devleti Dönemi'nde uygulamaya konulan ve Cumhuriyet Dönemi'ne intikal eden üretim ve pazar sistemi çerçevesinde Erzincan'ın iktisadi yapısı da şekillenmiştir. Şehrin iktisadi yapısının şekillenmesinde nüfus, iklim, doğal afetler, ulaşım, pazarlama gibi unsurlar belirleyici bir rol oynamıştır. Özellikle tarih boyunca pek çok doğal afetlere, savaşlara, muhacirlik hareketlerine, salgın hastalıklara ve yokluklara maruz kalan Erzincan'ın iktisadi hayatının olumsuz yönde etkilenmesi kaçınılmaz olmuştur. Buna karşın Erzincan, her dönem ulaşım yollarının kesiştiği kavşakta yer almış ve bu sayede önemli bir ticaret merkezi olmuştur.

Savaştan yeni çıkmış ve Lozan Anlaşması ile bağımsızlığını uluslararası devletler hukukunda kabul ettirmiş olan yeni Türkiye Devleti, II. Dünya Savaşı'na kadar gerek içerde ve gerekse dışarda birçok önemli siyasi, iktisadi ve sosyal meselelerle uğraşmak zorunda kalmıştır. Bu dönemde meseleler sistematikten uzak bir şekilde önem sırasına göre çözülmeye çalışılmıştır. Ülke genelinde başlatılan kalkınma politikaları çerçevesinde; tarım, orman, asayiş, ulaştırma, maliye ve vergi, bankacılık, sigortacılık ve borsa, ticaret, sanayi ve gümrük, madenlerin işletilmesi, kooperatif gibi pek çok alanda kanun çıkarılarak uygulamaya konulmuştur. Türkiye'nin iktisadi hayatını derinden sarsan gelişmeler esnasında 1939'da, II. Dünya Savaşı patlak vermiştir. Türkiye her ne kadar fiili olarak savaşa girmemiş olsa da, ülke ekonomisi artan as­keri harcamaların yüküyle ezilmeye ve gerilemeye devam etmiştir. Savaşın başlamasından yaklaşık üç ay sonra insanlık tari­hinin en büyük felaketlerinden biri olarak kabul edilen 1939 depremi mey­dana gelmiştir.

II. Dünya Savaşı ve 1939 depremi, Erzincan'ın iktisadi yapısını derinden etkilemiş ve Erzincan'daki iktisadi hayat, uzun bir süre savaşın ve depremin gölgesinde kalmıştır. Şehrin iktisadi dinamiklerini canlandıracak olan iplik fabrikası, şeker fabrikası, hidroelektrik santrali gibi pek çok önemli proje depremden ötürü ertelenmek zorunda kalmıştır. Depremden sonra Erzincan'daki ticarethaneler, muvak­kat şehir ve yeni şehir alanındaki barakalarda faaliyetlerini kısıtlı olarak de­vam ettirmişlerdir. Deprem sonrası, inşaat sektörü şehirde kısmi bir canlılığa sebep olmuşsa da; bu dönemde işsizlik oranı artmış ve piyasalarda hissedilir derecede dur­gunluk yaşanmıştır. Tarım ve hayvancılık sektörü de olumsuz olarak etkile­nen diğer bir alan olmuştur. Bu gelişmeler eşliğinde uzun bir dönem Erzincan'ın iktisadi hayatında yapılanma ve toparlanma mümkün olamamıştır.

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat