Türk Düşüncesinde Halkçılık ve Atatürk

Stok Kodu:
9799758691295
Boyut:
13.50x20.00
Sayfa Sayısı:
327
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
Dili:
Türkçe
%25 indirimli
15,00
11,25
9799758691295
408145
Türk Düşüncesinde Halkçılık ve Atatürk
Türk Düşüncesinde Halkçılık ve Atatürk
11.25

Halkın yararını her sahada en önde ve vazgeçilmez saymak şeklinde ifade edebileceğimiz halkçılık, Rusya'dan, Kuzey ve Latin Amerika'ya, Doğu Avrupa'dan Afrika'ya görüldüğü farklı coğrafya ve toplumlarda birbirinden ayrı insan gruplarınca ortaya atılıp, değişik çözüm yolları ve yöntemlerini kullanmıştır.
Halkçılık, halk adına konuşmak ve onun iyiliğini istemek, mekanda yaygınlık kadar zamanda da derinlik özelliğine, dolayısıyla tarihî bir mahiyete sahiptir. Bazen siyasi elitler bazen sömürge idarecileri halk'a, iyiliklerinin nerede olduğunu ondan daha iyi bildilkerini söylemişlerdir. O kadar ki, halkın kendi adına düşünüp konuşabileceğini söylemek anormal karşılanır bir yaklaşım olmuştur. İşin ilginç yanı ise hemen her zaman halkın kendine layık görülen rolü sessizce kabullenmesi olmuştur.

30 Ağustos sevk ve idare ettiğimi muharebe, Türk milletinin yanımda bulunduğu halde, idare ettiğim ilk ve son muharebedir Kemal Atatürk. Büyük Zafer Hakkında 30 Ağustos 1928'de basın temsilcilerine demeç, ASD 3, s.122.

Halkın yararını her sahada en önde ve vazgeçilmez saymak şeklinde ifade edebileceğimiz halkçılık, Rusya'dan, Kuzey ve Latin Amerika'ya, Doğu Avrupa'dan Afrika'ya görüldüğü farklı coğrafya ve toplumlarda birbirinden ayrı insan gruplarınca ortaya atılıp, değişik çözüm yolları ve yöntemlerini kullanmıştır.
Halkçılık, halk adına konuşmak ve onun iyiliğini istemek, mekanda yaygınlık kadar zamanda da derinlik özelliğine, dolayısıyla tarihî bir mahiyete sahiptir. Bazen siyasi elitler bazen sömürge idarecileri halk'a, iyiliklerinin nerede olduğunu ondan daha iyi bildilkerini söylemişlerdir. O kadar ki, halkın kendi adına düşünüp konuşabileceğini söylemek anormal karşılanır bir yaklaşım olmuştur. İşin ilginç yanı ise hemen her zaman halkın kendine layık görülen rolü sessizce kabullenmesi olmuştur.

30 Ağustos sevk ve idare ettiğimi muharebe, Türk milletinin yanımda bulunduğu halde, idare ettiğim ilk ve son muharebedir Kemal Atatürk. Büyük Zafer Hakkında 30 Ağustos 1928'de basın temsilcilerine demeç, ASD 3, s.122.

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat